7 göbek Modalıyızdır ah o eski Moda diye söze girmek isterdim ama ben nacizane İstanbul’a göçmüş bir Ankaralı olarak sadece son 5 senemi Moda’ya ayırmışım, belki bir 40 sene sonra kendime Moda yerlisi diyebilirim. Ama şöyle bir gerçek var ki büyüdüğüm yerleri sorsanız 2 kelime edemem ama Moda hakkında söylenecek çok şey var. Bir kere o büyük değişimin kıyısından yakalamış biri olarak ben de “ah çok bozdu” diyebilirim. Ben taşındığımda mahallede 1 kahveci falan vardı öyle diyeyim. Binlerce top10 listeler yapıldı, yeni hipster semt Moda ilan edildi, Cihangirliler buraya taşındı vs. Hiç o listelere, yeni mekan güzellemelerine değinemeyeceğim. Farklı semtleri lokalleriyle keşfedip yazıyorum bari kendi semtimi de kendi gözümden aktarayım dedim. Fazlası Instagram hesabımızdaki öne çıkanlarda var. Buyrun benim Moda’ma..
Mahalle dayanışmasında son nokta
İstanbul’da farklı semtlerde de var mı bilmiyorum ama Moda’nın facebook’ta türlü türlü grupları var ki muhtar kıskanır. Anlık olan bitenin paylaşıldığı durum grubu, ihtiyaçların alınıp satıldığı, ev, oda arkadaşı arandığı ilan grubu ve bir de favorim kadın dayanışması ladies grubu ile Moda’da asla yalnız değilsiniz. Arabamın önüne park edeni bu gruptan buldum öyle diyeyim. Belki alt komşunuzla iletişiminiz sıfırdır ama buraya herhangi bir probleminizi yazın anında destek ekibi gelir. Lokal hayatın dibinin yaşandığı bir topluluk diyebilirim. İlla fb gerekmiyor herhangi bir esnafa da sorsanız her zaman yardımcı olurlar. Yeni yeni yerler türese de mahalle ruhu ve dayanışması hala var.
Kahvaltı
Haftasonları gelmeyin diye şuraya kahvaltı kategorisi açmamam lazım aslında ama görev bilinci işte. Sırf bu kalabalıktan ötürü ben zaten kahvaltıya dışarı çıkmıyorum pek. Burun tarafı özellikle kahvaltı sıralarıyla meşhur. İngiliz tarzı kahvaltı istiyorsanız Naan Bakeshop, 700gr veya 180’i tercih edebilirsiniz. Naan’ın ekmekleri şahane. Bildiğimiz kahvaltı içinse Yer, Muaf, Dün güzel. Juliet’s Room & Kitchen’ın da bahçesini ve sokağını seviyorum. Menemen veya mıhlama yemek istiyorum sadece diyorsanız da Kazım Koyuncu’nun kardeşinin mekanı Çay Tarlası’ni öneririm. Menemende bir numara. Yeni açılanlarda ise ev yapımı mükemmel kruvasanlarıyla Brekkie süper. Hava güzelse Papatya Fırın’dan sıcacık poğaçaları, simitleri alıp çay bahçesi veya sahile de serilebilirsiniz.
Pastane
Moda’da since 1930’lardan başlayarak tüm efsane pastaneleri görebilirsiniz. Benim favorim kesinlikle Elif Pastanesi. Böyle bir ekler hiçbir yerde yok. Tüm kremalı pastaları da harika. Pasifik Pastanesi de eskilerdendir ve AOÇ dondurması satmasıyla beni kalbimden fethetmiştir. İkisi aynı işletme sanıyorum. Baylan Pastanesi’nden söz etmiyorum bile. Kadıköy çarşının tarihi sembolü artık milföy için oraya yürüyeceksiniz. Bahariye’deki İnci Pastanesi’nin de alman pastası ve acıbadem kurabiyesi güzeldir. Sahibi de suratsızlığıyla meşhur. Bir de Chocca diye bir yer var yiyecem unutuyorum ama her önünden geçtiğimde kendinden geçen insan görüyorum. İtalyan tatlıları bir harikaymış diyorlar.
Kahve
Hah mühim konu. 3.dalga kahvenin doğduğu yer Moda bilecek gelecek nesil. 5 sene önce taşındığımda Starbucks, Cafe Nero, Çekirdek ve İstisna Tatlar vardı yanılmıyorsam. Şu an sayamam. Bu satırları yazarken bile 3 tane yeni kahveci açılmış olabilir. Bir şekilde dolu da oluyor buralar. Ama bunaltmaya başladı. Tarihi esnafın yerini yeni bir kahveci aldığını görünce daha da tatsızlaşıyor durum. Yenileri pek denemedim bilmem ama kendi favorilerimi şöyle sıralayabilirim: 180, Coffee Manifesto, Çekirdek, Montag, Guten Morgen. Çekirdek biraz take away tarzı, flat white’ı çok iyidir. Manifesto, pek çok yere de veriyor kahvesini asıl ilk açılanı çarşıda, ben en çok buraya geliyorum. 180 ve Guten Morgen oturup bir şeyler okuyabileceğiniz, çalışabileceğiniz, kahvaltı da edebileceğiniz bir yer. Kahveleri de güzel. Montag çarşıda ama tam bir nordik tarzı var. Burun tarafına doğru iş kurumsallaşıyor. Manzara istiyorsanız Nero terasına. Öğrencilerin tamamı Starbucks’da. Mambocino da bu sıradaki iyi yerlerden. Biz lokaller zaten burna kadar gitmişken take away ya da bakkaldan alıp sahile gideriz o ayrı.
Ev Yemeği
Kahveci açana kadar ev yemeği yeri açın ya açız aç! Kadıköy’e inince ekonomik lezzetlerle karşılaşıyorsunuz ama Moda’da karın doyurmak biraz dert. Yine de favorim birkaç yer var elbette. Aşina’yı Teşvikiye zamanlarından bilirdim, buraya açınca çok mutlu oldum. Sağlıklı ev yemeği için doğru adres, özellikle çorbalarının hastasıyım. Serkan Usta’nın Mutfağı pasaj içinde tam bir esnaf lokantası. Özellikle öğle saatlerinde çalışanların müdavimi olduğu yer. Akşama pek bir şey kalmıyor ama. Gönül Abla Ev Yemekleri de fena değil. Bir de Dün’ün yan sokağında sosisçi teyze var bir sarma yapıyor müthiş. Sosislileri de ayrı güzel kendi soslarıyla. Ek olarak zeytinyağlı, sarma işine de girmişler. Gizli bir yer olarak eklensin.
Kafe – Restoran – Snack
Burada da eksik hoş sohbet oturabileceğiniz bahçeli, güzel yemekli yer. İlla ki birinden biri eksik oluyor. Yıllardır Yer ve Muaf gidiyorum arkadaşlarla yemek yiyelim bir yerde dediğimizde. Bahariye taraflarına doğru güzel köşkler var ama işte oralarda da yemek ve hizmet çok iyi olmuyor. En eski ve sağlam Viktor Levi var bir. Ama Avrupa Yakası’ndaki çeşitliliği ve ambiyansı veren yer maalesef yok. Pub mutfağı, pizza ve hamburgercinin ötesine pek geçemiyoruz. Favorilerimi yine de sıralayayım. İlk ve en eski, orijinal Kırıntı hala gözbebeği. Ama hızlı yiyip kalkmacalı. Yenisi gibi bir yer de olsa ne güzel olur. Pizzada Beppe Pizza ve Pizza Moda’yı seviyorum. Tek dilim ye geç stili de La Pitsa favorim Bahariye’de. Kebap tarzı çarşı taraflarında daha çok ama rıhtımdan Moda’ya çıkan yolda Ciğerci Hulusi var meşhur, çöp şiş için ideal. Hamburger için Mini Eatery denenmeli. Snob Street Food da fena değil. Bir sürü de yeni türedi takip edemedim. En şahsına münhasır sokak yemeği ise Basta! olabilir. Dürümde deneyselliğin son noktası. Müdavimi de çok. Sokak yemeği de demişken Korkmaz Büfe‘de döner ve Borsam Taşfırın‘da lahmacun yemeyi de ihmal etmeyin.
Pub
Moda’da ya kahve ya bira içmek zorundasınız, öyle bir planlaması var mahalle düzeninin. Olmuyor demek ki halk bunu istiyor çünkü yine bu publar full. Şöyle bir gerçek var ki epey bir bira çeşidini bulabileceğiniz yegane semt. Mahalleli biraz dertli, ses, gürültü ve sarhoşlardan. Özellikle barlar sokağının orada yaşam zor. Çok fazla ev olunca gece hayatı da bir Taksim gibi olamıyor zaten 1’de kapanır çoğu pub. Barlar sokağındaki birkaç kulüp en fazla 3’e kadar devam eder. Ben en çok Zeplin’i ve eski Belfast’ı seviyorum. Bina ve Arka Oda da tercih ettiğim oluyor. Ama buralar biraz snob takıldığından sıcak bir muamele beklemeyin. Hatta çoğu kişi bu durumdan epey şikayetçi. Ben konsepti seviyorum genel olarak. Bina’da çoğu zaman güzel etkinlikler de oluyor. Bantmag ekibinin zaten. Keşke sigara dumanı bir hale dönüşmese gece.
Meyhane
Müdavimi olduğum bir meyhane yok ama hepsi hakkında bir fikrim var az çok. Asıl meyhaneler biraz Kadıköy tarafında. Moda’nın en meşhuru tabii ki sahilde Koço. Yaş ortalaması ve fiyatları yüksek haliyle ama yıllardır lezzeti aynı kalitede e bir de manzarası. Eskiden Moda Meyhanesi vardı küçük, sevimli sakatat ağırlıklı şimdi Samatyalı oldu adı ve profil biraz değişti. Benim favorim çarşıya doğru Benusen. O da eski toplardan. Maşuk Meyhane de güzel. Bu aralar en hit meyhane de Güneşin Sofrası. Denemedim ama öveni bol.
Müzik
Müzik konusunda son yıllarda bir ilerleme var. En azından sırf uzun saç rock havasından çıkıldı. Benim favori canlı müzik barım The Badau, Yeldeğirmeni’nde gerçi ama yüründüğü için sahiplenebilirim. Haftanın 3-4 günü caz performansları oluyor. 6-7 masası falan var öyle küçük, sevimli sanki New York arka sokaklarındaymışcasına bir kulüp. Alt katı da restoran ve şef Eren harikalar yaratıyor. Yazın konserlere ara verip yemek atölyeleri yaptılar. Sonbaharda yeni program eklenir. Caz için başka bir durak da Living Room. Burası biraz daha büyük ve basık olduğundan çok hoşlanmıyorum ama bazen iyi performanslar olabiliyor. Moda Kayıkhane de en büyük ve popüler performans yerlerinden. Sahile baktığı için ayrı bir ambiyans ama aşırı kalabalık konserler çekilmez. Sahnesi kapalı kısımda sonuçta. Ama iyi isimler geliyor. Dorock XL de karşıdan buraya konser için gelen kitle getiren bir yer. Eski Shaft, Ağaç Ev oldu çok da iyi oldu. Ekonomik canlı müzik. Genelde blues performansları oluyor. Moda Sahne de buraların Salon İKSV’si gibi. Programı takip edilmeli. Caz festivali zamanı da Gece Gezmesi etkinliği oluyor her sene. Tüm Moda sahneleri arasında programlar, o da mahallemizin müziğe doyduğu en keyifli zamanı diyebilirim.
Spor
Kadıköy’ün en büyük eksiği nezih bir spor salonu olmalı. Niye bizim de bir MAC’imiz olmasındı? Küçük yerler elbet var ama işte mahallenin spor ihtiyacını tam karşılayan bir yer yok. Eskiden AS sineması olan 3 katlı Sports Universe mahallenin en büyük, kapsamlı spor salonu. Ama 2 kulaçlık havuzu ve ayaklar ağıza şeklinde kalabalıktaki grup dersleriyle beni kaybetti. Ben çıkınca yenilenmiş ama bilemiyorum, sürekli tadilattalar. Şimdi Saint Josephliler Derneği’nin içindeki Just Fit’e gidiyorum. Daha butik ve nezih diyebilirim. Ama tutarsız kampanyalarıyla eski üyeleri üzüyor. Yine en iyisi evde yapmak ve pilates derslerine ayrı gitmek sanırım. Nefes Yoga’yı övmeyen yok. Mahalle komple yogi olunca normal. Sahili olan şanslı bir mahalleyiz, salona ihtiyacımız yok. Al matını, bisikletini ya da giy ayakkabını koş. İşte sana lokal spor.
Alışveriş
Instagram hesabındaki öne çıkanlarda kadıköy shopping günü hazırlamıştım. Ona göz atın derim. Genelde burada alışverişin kalbi Bahariye Caddesi’nde atar. Ne ararsanız var. Moda sokakları ise daha çok tasarım butikler, vintage dükkanlara rastlayabilirsiniz. Sarraf Ali Sokak’tan başlayıp Moda Caddesi’ne doğru geze geze butik keşfine çıkabilirsiniz. Hediyelik, dekorasyon için Çiçek İşleri, vintage aksesuarlar için Caretta Vintage, Irma, Mod Vintage, trend ve hip parçalar, tasarım aksesuarlar için Punta, Moda Calling, Mockup Moda, seramik tasarımı için Bizon aklıma gelenler.
Kitap
Buralarda öyle büyük D&R’lar falan pek yok. Onun yerine küçük, sevimli kitabevleri, yayınevleri var. Sol yayınları, sahaflar, 2.el kitapçılar Moda ve Kadıköy civarında çok rahat karşınıza çıkar. Benim içinde vakit geçirmekten, rastgele önüme çıkan kitapları almaktan hoşlandığım birkaç kitapçı var. Akademi Kitabevi hem kafesi hem kütüphanesiyle favorilerimden. Bahariye Caddesi’nde Penguen Kitabevi, 6:45 yayınlarıyla dolu 6:45 dükkan, Babil Sahaf sevdiklerimden. Tasarım yayınlarıyla ilgileniyorsanız da Bahariye Caddesi’nin orada Tasarım Bookshop size göre olabilir.
Lokal Esnaf
Kahveciye dönüşmeden önce birkaç lokal esnafı da buradan analım. Evvela manavım komşum Burhan Manav, meydandaki manavlar gibi kazıklamaz, geç saate kadar da açıktır. Muratbey Sokak’ta sizi 60lı yıllara mı ışınlandık dedirtecek bir süt ürünleri dükkanı var. Ev yapımı süt, yoğurt, şifalı bal burada. Şu an 81300 adlı kafe eskiden ütücü ablalar vardı, kederimi paylaşayım. Levent Kurutemizleme iyidir. Ağabey sokaktaki terzi abimiz de kurtarıcıdır. Daha alengirli dikişler için de Paris Terzi var. Moda Lostra amca ayrı bir süper kahraman. Her sene yeni bir stan smith almaktan kurtarıyor adamı. Moda Caddesi’ndeki Yeni Moda Eczanesi müze gibi bir yer. Moda’nın en eski dükkanı olabilir. Kart falan geçmez ama ilaç alcaksam buraya para kazandırmayı tercih ederim. Çarşı’da Can Elektrik ne sorsam başka yere yolluyor beni ama vazgeçemiyorum çok tonton. Kuaför ömürlük seçilmelidir. İlk seçimim o kadar yerinde oldu ki buradan Avcılar’a da taşınsam kesin her hafta gelirim Deniz Kuaför’e. Sadece kuaför değil baya kol kanat geren, aileden biridir. Herkese önerip randevu listesini kabartmak istemiyorum ama yazmazsam kızar. Eşi de mahallemizin anahtarcısıdır. Bitişik dükkanlarda çalışırlar.