Varoluş amacımız olan lokal gibi gezmek kavramını en iyi lokali kolumuza takıp yapabilecektik. İstanbul’un en eski ve popülerliğini hiçbir zaman kaybetmeyen semti Cihangir’i yeniden keşfetmektense mahallenin delisi Merve Orhun’un -aka Merube– Cihangir’ini görelim dedik. Müdavimliğin kitabını yazmış olan Merve ile tanışıklığımız da ortak bir müdavim bardan gelmekte zaten. Kendisini kısaca tanıtmak gerekirse fotoğrafçı, kahveci, pole dans eğitmeni, iki deli köpek sahibi, bedeninde tanıyıp tanıyamayacağınız tüm dövmecilerin eserlerini barındıran ve samimiyette üst seviyede bir arkadaşımız. Kendisinin Cihangir’de herkesle el ense olması için ömrünü burada geçirmesi gerekmiyor. Onu dünyanın herhangi bir mahallesinde birkaç saatliğine bıraktığınızda “XXXX abicim bana her zamankinden” modunda bulabilirsiniz. Bu yüzden de bu zamana kadar yaşadığı yerler hep mahalle kültürü, esnafçılık diye bağıran Moda, Galata, Cihangir gibi semtler. Kısaca bu blogu kendisine teslim edip tüm İstanbul’un müdavim mekanlarını keşfedebiliriz. Ama bu aralar onu Cihangir’den çıkarmak biraz zor gibi. Kendi tabiriyle “obsesif mekanlarım” dediği yerlerden koparamıyoruz. Bu sebeple Cihangir’de müdavimlik sanatı nasıl oluyormuş kendisinden öğrenelim dedik ve bir günü Cihangir’de Merve ile geçirdik. Buyurunuz Merube’nin Cihangiri…
Kahve başlangıcı: Kronotrop ve Norm
Merve başta olayı Cihangir’de turist gezdirmek olarak anladığından bana önce buranın en iyi ve en popüler kahvecisi Kronotrop’tur sen oradan başla beni bekle dedi. Olayın kendisinin Cihangir’i olduğunu idrak edince “Haa ben Norm’da içerim ki kahveyi” deyip elinde Norm kahvesiyle Krontrop’a geldi. Kronotrop’un kahvesi gerçekten güzel, tam da meydanın orada dışarıyı izlemelik. Oranın puanını bir kenara bırakıp Merve’nin mekanlarından devam edebiliriz. Norm, ufak ama samimi bir yer. Merve’yi çeken de zaten mekanın işletmecileriyle kurduğu samimi ilişki. Ha bu arada Merve’nin de bu mahallede iki kahveci işletmişliği var. Kahve seçimlerine güvenebilirsiniz. Şu an sosyal medya, fotoğraf işlerine odaklandığından burayı da çoğunlukla çalışma mekanı olarak da kullanıyor.
Kahvaltı: Kahve6
Merve 9-6 çalışan bir arkadaşımız olmadığından kahvaltı saati de beyazyakalılara biraz ters. Kendisinin kahvaltısı benim de öğle yemeğim için Kahve6’ya geçiyoruz. Arkada küçük, havuzlu, taşlı sempatik bir bahçesi mevcut. Hafta sonu kolay yer bulunmuyor. Merve’nin kahvaltısı öğleden sonra olduğundan bu konuda bir problemi yok. Özel ilgi ve alakası tabii ki burada da mevcut. “Gökmeeen çay çek” kıvamına getirmiş burayı da. Kahvaltı porsiyonları da gerçekten büyük ve doyurucu.
Rose Marine Cihangir
Birden bastıran şiddetli yağmurla nasıl gezeceğiz diye kara kara düşünürken Merve’nin aslında zaten 10 metre civarından uzaklaşmadığını idrak ediyoruz. Kahve6’dan bir diğer müdavim olunan mekan Rose Marine’e geçmemizi hava şartları çok etkilemedi takdir edersiniz. Rose Marine, Cihangir’in en eskilerinden. Buralara kafe kültürünü ilk getirenlerden de diyebiliriz. Epey büyük bir alana sahip ve her zevke hitap ediyor. Hatta Instagram hesabına bakacak olursak o güzel fotoğraflar da Merve’nin eseri. Burada biz kendimizi kış moduna soktuğumuzdan kış çayı ile devam ettik. Ama Merve menüdeki her şeyi eksiksiz tavsiye ediyor. Özellikle hamur işleri ve şnitzeli aşırı lezzetliymiş. Pizza da asıl tercihi ise Don Pietro. Ben de senelerdir Miss Pizzacıyımdır, burayı da listeye ekliyorum.
Geyik Coffee Roastery & Cocktail Bar
Günlük turumuzda son durağımız Geyik Coffee Roastery & Cocktail Bar. Sıcak içecek kapasitemizi doldurduk kokteyle erken geçiş yapabiliriz. Akşamüstü saatinde tek müşteri biz olsak da geceleri burası sokaklara taşıyor. Kokteyl menüsü oldukça zengin ve içmeye kıyamayacağınız güzellikte size takdim ediliyor. Merve kokteylinde de yine tek bir taneye obsesiflenmiş: Bramble. Ben cinli Birds and the Bee denedim, gayet güzeldi. Finali de buranın en spesiyali haline gelmiş “Dede” ile yaptık. Vitamin deposu gibi içiyorsunuz ama etkisi yüksek. Tabii ki Merve buradaki herkesle de kanka. Geyik bu turda benim de favorim oldu. Her gün Cihangir’e gelebilir miyim bilmiyorum ama kendilerini Moda’ya şube açma konusunda ikna ettiğimi düşünüyorum. Çoğalarak yayılmalılar.
Meyhane ile kapanış: Aliye ve Sur
Merve’nin gece hayatı anlayışı çoğunlukla sevdikleriyle meyhane sofrası. Yaşadığı her semtte bir müdavim meyhanesi bulunur. Cihangir’de Aliye Meyhane yeni adresi olmuş. Burada modern meyhane konsepti epey yayılmaya başladı. Rakı balık sofrası içinse Sur Balık’ı tercih ediyor.
Cihangir Pilates
Eski yüzücü, yeni pole dans eğitmeni Merve’nin 20 kiloluk bedeninde tuttuğu form da yine Cihangir sınırlarında. Cihangir Pilates’te düzenli reformer pilates yapıyor. Yunus, Özgür ya da Orhan’ı bulun diyor. Pole dans öğrenmek isterseniz de Cihangir’deki evinde özel dersler veriyor. Bu saydığımız mekanlara gidip kendisini bulabilirsinizJ
Cihangir’e gelmişken
Merve’nin Cihangir’i burada sona erdi ama şimdi buraya gelip de adını anmazsak Şehzade Cihangir’in kabuslarımıza gireceği bir takım yerler var. Kendisinin camisinden mi başlasak Mimar Sinan eseri, güzel de bahçesi var. Neşeli Günler filminin meşhur kavgacı turşucusu da burada Asri Turşucu. Tarihi Savoy Pastanesi’nde tatlı krizini yatıştırabilirsiniz. Bir de esnaf lokantası deyince Öz Konak Muhallebicisi diyor herkes. Muhallebici olduğuna bakmayan her gün sıcak yemek çıkıyor. Tarihi Firuzağa Taş Fırını olarak da bilinen Datlı Maya’da fırından bir şeyler yiyebilirsiniz. Merve’nin de dediği gibi Journey Teoman’ıyla meşhur. Buralardaki kafelerde oyunculara rastlamamak az bir olasılık. Symrna en eski kafelerden. Gece de Yan, Kiki, Mini Müzikol yıllardır Beyoğlu gece hayatının en in mekanları olarak biliniyor.
